10:31

İLK PERİ TOZUMU ŞAÇTIM


Evet ablalarım iştebu benim ilk dikişim.Evet biraz yamuk ama el dikişi ayrıca esasen böyle deil resimde biraz kötü çıkmış.

Bunda içi bozukluklar ve kağıt paralar için iki ayrı gözü var pembe olanın içine bozuk pembeyle mavi gözün arasınaysa kağıt para konuyo.Henüz fermuarı yok ama olacak inşallah ve ben büyük bir zevkle kullanıcam ;)))))))))

05:50

MAVİ ŞAÇLAR




Bazıları delilik desede ben mavi şaçı çok seviyorum.Şimdi niye böyle bir konu açtı diyeceksiniz biliyorum.Hemen söyliyim saçlarımı boyatmaya karar verdim ama yazın tabi maviye değil.Benim şaçlarım kahverengi ama biraz koyu gibi gözlerimde kahve sizce siyaha mı boyatıyım yoksa rengini mi açıyım yada böyle kalsın daha yaşın küçük(13) müdersiniz?Sizin yorumlarınız benim için çok ama çok önemli bu yüzden bol bol yorum bekliyorum lütfennnnnnnnn : ))))))))))


05:10

SAÇLARINIZ İÇİNNN


Saçlarınız çok karışıyorsa...

Her duştan sonra saçların iç içe geçiyorsa, yapman gereken haftada iki kez saç diplerine ve uçlarına zeytinyağı uygulayarak masaj yapmak. Saçlarında yağı 30 dakika kadar beklet ve sonra güzelce yıka. Bu işlemi düzenli olarak yaptığında, saçlarının kolayca açıldığını ve aynı zamanda parladığını hemen fark edeceksin!

Saçlarınız kırıldıysa...

1 tatlı kaşığı badem yağını zeytinyağı ile karıştırıp saç uçlarına uygula. 20 dakika saçında beklettikten sonra saçlarını iyice yıka. Bu işlemi ayda üç kere düzenli olarak yaparsan, kırıklarından kurtulabilirsin.

Saçlarınız çabuk yağlanıyorsa...

Biberiye bitkisi ve 1 tatlı kaşığı kekiği bir buçuk su bardağı kaynar suda, çay demler gibi demle. Bir süre dinlendirdikten sonra süz. Daha sonra bu karışımı temiz saç diplerine iyice yedirerek sür. Bu şekilde çabuk yağlanma sorununa elveda diyebilirsin!

Saçlarınız çabuk uzamıyorsa...

Saçlarının çabuk uzaması için, 2 su bardağı suyun içine yarım çay bardağı elma sirkesi ekle. Banyo yaparken bu karışımı saçlarına uygula. Düzenli olarak kullandığında saçlarının daha hızlı uzadığını fark edeceksin!

06:54

23 NİSAN




BÜTÜN DÜNYA ÇOCUKLARININ

23 NİSAN'I KUTLU OLSUNNNNNNNN !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

06:38

ELLER VE GÜZELLİK


Güzelleşmek için gerdirmeydi,botokstu,lazerdi v.s.,v.s...ne yaparsak yapalım eller ve boyun yaşlandığımızı gösteriyor.Bunlara pek bir çare yok gibi.Evde ellerimi için yapacağımız çok basit bir krem yapabiliriz.Yumuşak,beyaz ve gergin bir el için;
1 kaşık gliserin
1 kaşık limon suyu
1 çay kaşığı oksijen suyu
1 çay kaşığı gül suyu (isterseniz) Karıştırıp bir şişe içine koyun,hergün bir kaç kez kullanın.Faydasını hemen hissediyorsunuz.


NOT:http://dunbugun1.blogspot.com/ DAN ALINTIDIR.!!!

12:04

KOMEDİ

Komediya bu insanlar nerden bulurlar böyle şeyleri anlamam.Belki neşelenirsiniz diye koyiyim dedim nasıl ama ;)))))))

12:00

KEÇE ÇANTALAR

Uzun bi aradan sonra yine karşınızdayım kusura bakmayın mağlum sbsye çalışıyorum bu ay yazı olmayabilir ama kesin bişey söyleyemem size çok cicikeçe çantalar buldum inşallah beyenirsiniz ;)

02:04

ÇILGIN CONVERSE


Evet yine ben we yine bi delilik.23 NİSAN için süsleme şablonları arken karşıma bu çıktı valla çılgınlık ama 23 NİSAN gösterilerinde giyilebilir bence çokta şık bi alternatif olur evde eski converseleriniz varsa deneyin derim eğlenceli olur ;))))))

01:44

VAHŞETİN PERDE ARKASI


Merhaba malesef günü böyle bi vahşetle açıyorum.Ama napalım görevimiz işte size bi vahşetin perde arkası.Adı batacısa ''COCA COLA'' nın sadece adı bile nelere sürüklüyo insanı.Hergün ismini andığımız bu markanın adını söylerken aslında haşa '' MUHAMMED YOK MEKKE YOK '' diyoruz.Evet kardeşlerim sizleri boykota çağırıyorum nolur ne bu markayı ne ürünlerini nede diğer boykotları kullanmıyalım!!!!!(bu arada resimdeki yazılar pek okunmuyo 1.sütundacoca colanın yazılış şekli 2.de tersden okunuşunu 3.de şimdi harflerin yazılış şekline dikkat edin 4.de şimdi aşağıdaki ARAPca harflerin yazılış şekline dikkat edin ve yukardaki yazıyı okuyun ve kıyaslayın 5.dekelimelerin anlamı LA MUHAMMED= MUHAMMED YOK LA MECCA=MEKKE YOK yazıyor) lütfen bu yazıyı kopyalayıp dağıtalım!!!!marifetliperiler.blogspot.com


12:11

İSMİDİDİKLE ''MERYEM''



MERYEM Türkiye'de en çok kullanılan 327. isim (... 325. tuğrul, 326. tahsin, 327. meryem, 328. muammer, 329. veli, ...). Ülkemizde yaklaşık her 1,339 kişiden birinin adı MERYEM ve ismin yaygınlık oranı binde 0.75.
MERYEM adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 11-04-2009 22:08 itibariyle yaklaşık 54,082 kişinin isminin MERYEM olduğu ve MERYEM isimli kişi sayısının her yıl ortalama 891 kişi arttığı tahmini yapılabilir.
MERYEM adının Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranı ise bir milyonda 1.42 civarında ve bu hesaba göre ABD'de yaklaşık 436 MERYEM yaşadığı tahmin edilebilir. ABD'nin nüfus istatistikleri dikkate alındığında Amerikada MERYEM sayısı her yıl 4 kişi artıyor.
MERYEM Türkiye'nin en yaygın 327. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 327. ad ise Wade ismi. MERYEM adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 325. Kirk 326. Everett 327. Wade 328. Benj 329. Allison isimleri de sayılabilir. "İsmiDidikle.com'dan alınmıştır" yazılarak ile bu ilginç, doğru ama gayet de gereksiz bilgi serbestçe dağıtılabilir ve kopyalanabilir.Ayrıca birçok isim hakkında bilgiye bu sitede rahatça erişilebilinir.!!!!!!!!MERYEM isminin barkodla yazılışı yukarıdaki gibidir.

10:25

KARDEŞİMİN BLOGU

Ewet arkadaşlar uzun bi ardan sonra yine karşınızdayım.Bugün sizden çok önemli bi ricada bulunucam.Benim HATİCE adında çok sevimli melek gibi bi kardeşimvar henüz 4'e gidiyor.Ama el işlerine çok meraklı benden kendine bi blog açmamı istedi bende açtım daha doğrusu ilk denemem olan ama başarısız olduğum beceklişirinler.blogspot'u O'na devrettim profilde ben varım ama blog ona ait yalnız kimse yorum yapmıyo ve izleyici olmuyo diye üzülüyo onun blogunada el atsak diyorum hani oda üzülmese ben onda yetenek görüyorum sadece pırıltıdan ibaret deil kocaman bi ışık gibi onun üzülmesine dayanamıyorum sizden rica ediyorum önce izleyici olun sonrada biraz yorum bırakın :))))

09:03

POLİSLERİNDE BAYRAMI VAR KUTLAMAK LAZIM


Mağlum yarın 10NİSAN POLİS BAYRAMI tebrik etmek lazım onların hakkını nasıl öderiz bilinmez. 3 kuruş parya bütün gün hainlerle kötülerle uğraşmak her yiğdin harcı deil valla.(bu arada sizi ihmal ettiğim için çok özür dilerim)

00:25

TEBRİKLER




Ewet arkadaşlar günü bir tebrik mesajı ile açıyoruz sevgili blog kardeşimiz http://orguoyuncakcinine.com en iyi blog ödülünü almış bulunmakta onu ve blogunu canı gönülden tebrik ederim başarılarının dewamını dilerim.....



08:53

AKIL ALMAZ TESADÜFLER


Londra Üniversitesi uzmanları ve ünlü İngiliz tarihçiler 2 yüzyıl içindeki en büyük tesadüfleri belirledi.
İşte o tesadüfler...

► James Dean'in ölümüne neden olan otomobilinin hurdası birçok kişiye felaket saçtı. Hurdayı garaja götüren tamirci, araba bacağının üzerine düşünce sakat kaldı. Dean'in arabasının motorunu satın alan bir doktor araba kazasında öldü. Doktorun kardeşı de aynı motorun sergilendiği salonda çıkan yangında can verdi. Yıllar sonra motor ve kaporta yeniden sergilendi. İlk gece, araç bir seyircinin üzerine düştü. Seyirci ağır yaralandı.► İlk tesadüf hikayesi ünlü aktör Anthony Hopkins'ten... Hopkins, George Feifer adlı yazarın "Petrovka'li Kız" adlı kitabını bulamıyordu. Yazara telefon ederek kıtabı istedi. Yazar kitabı 2 hafta sonra Londra'ya getireceğini söyledi. Evden çıkan Hopkins, metroya bindi. Aradığı kitabın yandaki koltukta unutulduğunu gördü. 2 hafta sonra yazarla buluşan Hopkins, metrodaki kitabın, yazardan çalınan özel sayılı ilk baskı olduğunu öğrendi.

► Yer Amerika'nın California eyaleti. Richard Bensinger adlı emekli demiryolu işçisi, 1957'de Eureka kasabasındaki köprüde yürürken fenalaşıp öldü. 2 yıl sonra oğlu Hiram, aynı köprüde başına bir kalas isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. 6 yıl sonra Hiram'in oğlu David de aynı köprüde araba kazasına kurban gitti.

► Ingiltere'nin Bristol limanı açıklarında 5 Aralık 1668'de bir şilep battı.Yalnızca Hugh Williams adlı bir yolcu kurtuldu. 1784'de aynı bölgede yeni bir kaza oldu. 60 denizci arasında yalnızca ikinci kaptan Hugh Williams kurtuldu. 1952'de aynı yerde üçüncü bir şilep battı. Kurtulan tek yolcunun adı Hugh Williams'tı

.► Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Cape Town Ticaret Odası'nın yıllık kongresi'de, İşadamı Daniel de Toit konuşmasını şöyle bitirdi:“Hayat beklenmedik bir zamanda beklenmedik şekilde sona erebilir... De Toit kürsüden inerken ağzına attığı şekerin boğazına kaçması sonucu öldü.

► James Langley, İngiltere'nin Eastbourne bölgesindeki evinden sokağa çıktı. Şemsiyesini almak için geri dönerken ayağı kaydı, başını yere çarptı ve öldü. Bir hafta sonra evden çıkan eşi Teresa, şemsiyesini almak için geri dönerken başını kapıya çarptı, beyin kanamasından öldü.

► ChrIstIna Veroni, 1991'de İtalya'nın Torino kentinde tramvay çarpması sonucu öldü. 4 yıl sonra babası Vittorio, aynı geçitte aynı sürücünün kullandığı aynı tramvayın çarpması sonucu öldü.

► Tesadüfler zincirinin en inanılmazı, 1981'de ABD'nin Boston kentinde meydana geldi. Randolp Matika, yıldırım çarpması sonucu evinin önünde öldü. Adamın dul eşi yeniden evlendi. Damat Pepero düğün gecesi sigara içmek için balkona çıktı. Düşen yıldırım, damadın ölümüne neden oldu. Kadın sinir krizleri geçirdi. Tedavi için gittiği klinikte bir doktora aşık oldu ve evlendi. 1 hafta sonra başka bir hastasını ziyarete giden doktoru da yıldırım çarptı.

NOT:gurkankalkanweblog.blogspot'tan alıntıdır.

07:50

MEME KANSERİ VE BİLİNÇLENME

Roche Firması yurt dışında kadınlara bu plastik özel yapım toplardan dağıtmış.
Meme kanserinde erken tanı çok önemli kendi kendi muyane mutlaka arada bir yapılmalı fakat özellikle bazı dönemlerde sertlikler değişimler anlaşılamıyor ya görmezden geliniyor ya da telaşa kapılınıyor. İşte Roche bu yanlış anlaşılmaları gidererek daha bilinçli muayaneyi öğretmesi için hazırlamış bu ürünü, yumuşak meme dokusuna benzer topun içinde sert bir cisim var.. Çok zekice ve düşünceli bir davranış. keşke Türkiye'de de dağıtılsa değil mi yani ...
NOT:annekaz.com'dan alıntıdır

00:56

DANTEL DEĞERLENDİRME OPERASYONU

Geçen seneden kalma babetleriniz eskimiş evdeki dantelleri kullanmıyosunuz eeee o zaman yeni babet alıpta para israf etmeye ne gerek var birleştirin ikisini giyin gezin fazladan para israf etmeyin 10-20tl arası değişen bu parayı evinize kendinize tatilesaklayın =))))

12:10

''NE GÜZEL CAHİLDİK''

Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa...Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında,boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım... Dışarıda kar... Içeride kanaat... Içeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek bütün bir gecenin mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu. Dışarıda kar... Içeride huzur... Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk... Yazarı bilinmiyor.

11:58

ÇOK ŞIMARILAR DİMİ CANIM

Etekleri güzel olmasa koymazdım bu kızları walla kötü örnek çok şımarıklar dimi canım TÜRK kızı olsa böyle olur muydu sanki?(Bu kızlara özenmezlerse tabi mağlum böylelerine özeneler arttı ben kendi çevremden biliyourum ıyyy ALLAH KORUSUN YAZDIYSA BOZSUN!!!!)

11:34

HİÇBİRŞEYİ ATMIYORUZ

Malesef yıl başıda geçti ama olsun belki buda lazım olur dedim bunuda ekledim.Efenim açıklamaya gerek duymuyorum.Çünkü hem resimlerin gayet açıklayıcı olduğuna hemde sizin zekanıza güveniyorum. Aslında böyle bişey yapmayı bende isterdim ama malsef benim koruyucu meleğim,küçük kelbeğim caınım ciğerim annemin ev toplama felsefesi ''BENİM EVİM ÇÖPLÜK MÜ SANKİ NE ÖYLE SAKLICAMDA KULLANILMASINI BEKLİCEMDE ÖYLE EVE HOROZ KOYSAN GİRMEZ ÇÖPLÜKTEN BETER OLUR'' yönünde daha geçen hafta çöpe bir sürü mataryel attı.İçlerinde 3 tane ampul vardı.Onun için yapamıyorum.Ama siz benim içinde yaparsınız diye temenni ediyorum.Resimleri bekliyorum!!!!!!!!!!

11:11

TÜRK USULÜ ''LOVE YOU''

Fazla söze ne hacet işte ''Türk usulü love you'' biliyorum sevgililergünü geçti ama ben yinede koyiyim dedim bakarsın birinizin işine yarar ;))

09:06

1Haftada 5 KİLO NASIL VERİLİR?

Çok basit: VERİLEMEZ !
Öte yandan her gün kitle iletişim araçlarında onlarca “mucize diyet” ile karşılaşılmakta. “İsveç Diyeti, Ayırma Diyeti, Hollywood Diyeti, Manken Diyeti, Lahana Çorbası Diyeti, Burçlara Göre Diyet, Uzman Diyeti, Kan Grubu Diyeti, Renk Diyeti, Amerikan Kalp Vakfı Diyeti, Atkins Diyeti, Son Şans Diyeti” ve daha yüzlerce değişik isimli veya isimsiz diyet. Peki bu kadar çok diyet listesi ortalarda dolaşırken neden hala insanların kilo problemi var ? Çünkü bu tip diyetlerin çoğu başlangıçta hızlı kilo kaybı sağlasa da, kısa bir süre sonra bu kilolar fazlasıyla geri alınmaktadır. Bu tip diyetler sağlığa zarar vermenin ve metabolizmanın bozulmasını sağlayarak ömrü kısaltmanın yanı sıra, kişinin “ben bu işi başaramıyorum” diyerek umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. Zaten yaşam tarzı haline getirilemeyen hiçbir yönteme başlamamak gerekir.Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sağlık açısından risklidir, hem de kalıcı ağırlık kaybına neden olmamaktadır. Ağırlık kaybının hızlı olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile ilişkilidir.
Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka “kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır. Çünkü herkesin metabolizması birbirinden farklılık gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekir. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Günümüzde birçok kronik hastalığın temel nedenini oluşturan şişmanlığın tedavisinde diyetisyen en yetkili ve etkin meslek mensubudur. Sağlık ekibinin temel direği olan hekim hastanın gerekli muayenesini yapar, tahlillerini yaptırır ve diyetisyen, kişinin özelliklerine uygun beslenme modelleriyle normal ağırlığa iniş sürecini başlatır. Diyetisyenler aldıkları eğitimin gereği olarak beslenme programını kişiye göre ayarlayabilen, aynı zamanda zayıflama diyetlerini yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı sağlayabilecek şekilde düzenleyebilen kişilerdir.
Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 - 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Sabırlı olmak şart. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalı. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, sürekli maden suyu içmenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi; faydadan çok zarar verdiği aşikardır.Ağırlık kaybının geçmişine bakıldığında; midede hacim oluşturan posa tabletlerinin sindirim sisteminde tıkanmalara, kafein ve amfetaminlerin bağımlılığa, çok düşük kalorili diyetlerin ve sindirim sistemine yapılan cerrahi müdahalelerin besin öğesi yetersizliklerine, protein diyetlerinin böbrek ve kalp problemlerine, kalp yetmezliği sonucu ölümlere neden olduğu görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü aylık ağırlık kaybını 2 - 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa ve ameliyata hazırlanacaksa, anestezi riskini azaltmak için doktor ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Yoksa kimse 20 senede aldığı kiloları 20 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim yer almaktadır. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog kontrolünde yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisine alınmalıdır. Egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin yerleştirilmesi ile hedefe ulaşılmalı ve kişi koruma programına alınmalıdır. 3 ay süresinde diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisi uygulanmadan kimseye ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanmamalıdır.
Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Ayrıca obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekmektedir.
NOT:kadinlarkulubu.com'dan alıntıdır.

08:25

TOPLU FİRAR

Şimdide barbielere toplu nikah kıyıyoruz ama damatlar yok galiba evlilikten korkup kaçmışlar ama anlayış göstermek lazım büyük sorumluluk yani sonuçta eskiden bir sürü bebeğin yanında durabilirken şimdi hep eşlerinin yanında durucak ve rafları süsliceklerdi dimi canım ;)